
Çıkık, eklemi oluşturan kemiklerin aniden yerinden oynaması durumudur. Genellikle darbeler, düşmeler veya spor sırasında yanlış hareketler sonucunda ortaya çıkar. Çıkık tedavisi doğru yapılmazsa uzun vadede hareket kısıtlılığına ve kronik ağrılara neden olabilir.
Çıkık Tedavisinde Ameliyat Gerekir mi?
Çıkık, eklem yüzeylerinin normal pozisyonlarından ayrılması sonucu oluşan bir yaralanmadır. Genellikle travma, ani hareketler veya spor kazaları sonucu meydana gelir. Çıkığın tedavisinde temel amaç, eklemi eski yerine döndürerek normal fonksiyonunu kazandırmaktır.
Tedavide ilk basamak, eklemin uygun tekniklerle yerine oturtulmasıdır. Buna kapalı redüksiyon denir ve genellikle sedasyon veya anestezi altında yapılır. Sonrasında eklemin sabitlenmesi için atel, bandaj veya alçı kullanılabilir. Fizik tedavi, eklemin güçlenmesine ve tekrarlama riskinin azalmasını saplar.
Çıkık ameliyatı ne zaman gerekir? Her çıkık vakasında cerrahi müdahale gerekmez. Ancak bazı durumlarda ameliyat zorunlu hale gelebilir. Özellikle omuz ve diz eklemlerinde sıkça tekrarlayan çıkıklar, bağlarda zayıflamaya neden olabilir.
Çıkık ile birlikte önemli yumuşak doku hasarı varsa ameliyat gerekebilir. Çıkıkla birlikte kemik kırığı varsa cerrahi müdahale şart olabilir. Bazı durumlarda eklem yerine oturmaz ve açık cerrahi gerekir.
Sonuç olarak, çıkığın türü, şiddeti ve eşlik eden yaralanmalar doğrultusunda çıkık ameliyatı gerekliliği belirlenir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile çoğu çıkık vakası ameliyatsız iyileşebilir.
Cerrahi Çıkık Tedavisi Yöntemleri
Çıkık, eklem yüzeylerinin normal anatomik konumundan ayrılması sonucu oluşan bir yaralanmadır. Çoğu çıkık vakası, kapalı redüksiyon yöntemiyle yerine oturtulabilir ve cerrahi müdahale gerektirmez. Ancak bazı durumlarda cerrahi tedavi zorunlu hale gelebilir. Özellikle tekrarlayan çıkıklar, bağ yaralanmaları veya çıkığa eşlik eden kırıklar söz konusu ise cerrahi tedavi tercih edilir.
Açık Redüksiyon, kapalı yöntemle yerine oturtulamayan çıkıklarda tercih edilir. Cerrah, eklem yüzeylerini anatomik pozisyonuna getirir. Gerekli durumlarda vidalar, plaklar veya teller ile sabitler. Özellikle omuz ve diz çıkıklarında, eklem stabilitesini sağlayan bağlar zarar görmüşse cerrahi olarak onarılır. Artroskopik veya açık cerrahi yöntemlerle bağlar güçlendirilir.
Minimal invaziv bir yöntem olup, küçük kesilerle eklem içine kamera ve cerrahi aletler yerleştirilerek çıkık onarılır. Artroskopik cerrahi, daha hızlı iyileşme ve düşük enfeksiyon riski sunar. gibi büyük eklemlerde ciddi hasar varsa protez cerrahisi ile eklem değiştirilir.
Cerrahi çıkık tedavisi sonrası fizik tedavi, eklemin eski fonksiyonunu kazanması açısından büyük önem taşır. Uygun rehabilitasyon süreci ile eklem stabilitesi artırılarak yeniden çıkık oluşma riski azaltılabilir.
Konservatif Çıkık Tedavisi Yöntemleri
Çıkık, eklem yüzeylerinin normal pozisyonlarından ayrılmasıyla meydana gelen bir yaralanmadır. Tedavi süreci, çıkığın şiddetine, eklemin türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Çoğu çıkık vakasında cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, konservatif yöntemlerle başarılı bir tedavi sağlanabilir.
Konservatif çıkık tedavisi en önemli adımı eklemi eski anatomik konumuna getirmektir. Kapalı redüksiyon adı verilen bu işlem, doktor tarafından kontrollü bir şekilde gerçekleştirilir. Genellikle lokal veya genel anestezi altında yapılır. Çıkık yerine oturtulduktan sonra röntgen ile kontrol edilir.
Çıkık yerine oturtulduktan sonra eklemin sabitlenmesi gerekir. Bunun için Atel veya alçı uygulanabilir. Bandaj ve omuz askısı gibi destekleyici aparatlar kullanılabilir. Süre, eklemin türüne ve iyileşme sürecine bağlı olarak değişir.
Soğuk kompres ilk birkaç gün uygulanarak şişlik ve ağrı azaltılabilir. Ağrı kesiciler ve anti-enflamatuvar ilaçlar doktorun önerisiyle kullanılabilir. Çıkık sonrası kasların ve bağların güçlenmesi için fizik tedavi önemlidir. Hafif hareketlerle başlayan egzersizler, eklemin esnekliğini artırır. Kas gücünü koruyarak tekrar çıkık oluşma riskini azaltır.
Sonuç olarak, konservatif çıkık tedavisi, doğru uygulandığında çoğu vakada başarılı olur. Ancak tekrarlayan çıkıklar veya ciddi doku hasarı durumunda cerrahi müdahale gerekebilir.
Çıkık Tedavisi Sonrası Süreç
Çıkık tedavisi tamamlandıktan sonra iyileşme süreci dikkatle takip edilmelidir. Eklemin stabilitesini sağlamak ve tekrar çıkık oluşumunu önlemek için özen gösterilmelidir. Tedavi sonrası süreç, hastanın yaşına ve çıkığın yerine bağlı olarak değişebilir. Aynı zamanda çıkığın şiddeti ve uygulanan tedavi yöntemi de süreci etkiler.
Çıkık yerine oturtulduktan sonra eklemin hareket etmesi bir süre önlenmelidir. Bunun için sabitleyici destekler kullanılır. Omuz, diz veya dirsek gibi eklemler için askı, atel veya alçı uygulanabilir. Süre, çıkığın yerine ve hastanın iyileşme hızına bağlıdır. Genellikle 6 haftaya kadar sürer.
İlk birkaç gün boyunca soğuk kompres uygulanmalıdır. Bu yöntem ile şişlik ve ağrı azalır. Doktor önerisiyle ağrı kesiciler ve anti-enflamatuvar ilaçlar kullanılabilir. İlaç kullanımı kontrol altında olmalıdır.
Eklem stabilitesini sağlamak için fizik tedavi uygulanır. Aynı zamanda kasları güçlendirmek için egzersizler yapılmalıdır. İlk aşamada hafif germe ve hareket açıklığı egzersizleri önerilir. Daha sonra kas kuvvetini artıran egzersizler eklenir. Denge ve koordinasyon çalışmaları, eklemin tekrar çıkmasını önlemek için gereklidir.
Hafif aktiviteler birkaç hafta içinde yapılabilir. Ancak tam iyileşme 3-6 ay sürebilir. Spor yapan bireyler için dikkatli olunmalıdır. Doktor ve fizyoterapist onayı olmadan spora dönmemek gerekir. Omuz veya diz gibi eklemlerde tekrarlayan çıkıkları önlemek için kas güçlendirme egzersizleri düzenli yapılmalıdır. Uygun bakım ve rehabilitasyon ile çıkık tedavisi sonrası süreç sağlıklı tamamlanabilir. Böylece tekrar çıkık oluşma riski azalır.