Eklem kıkırdağının aşınması veya iltihaplanması nedeniyle omuz ekleminde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına yol açan bir durumdur. Gençlerde omuz artriti travma, spor yaralanmaları veya genetik yatkınlıkla ortaya çıkar. Hastalar, omuzda şişlik ve ağrı hissedebilir. Tedavi, genellikle fizik tedavi, ilaçlar veya ileri vakalarda cerrahi müdahale ile yapılır. Erken tanı, tedavinin başarısını artırır.
Gençlerde Omuz Artriti Belirtileri Nelerdir?
Omuzda devam eden ağrı, genellikle ilk belirtisidir. Ağrı, özellikle hareket sırasında artabilir ve zamanla daha sürekli hale gelebilir. Omuz ekleminin hareketlerinde azalma görülebilir. Kolları kaldırma, döndürme veya baş üstüne uzanma gibi hareketler zorlayıcı olabilir.
Omuz ekleminde şişlik ve sertlik hissedilebilir. Bu durum sabahları veya uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra daha belirgin olabilir. Eklemin hareketi sırasında gıcırdama veya sürtünme hissi olabilir. Bu, eklem yüzeylerindeki kıkırdak kaybına işaret edebilir. Omuzda hissedilen ağrı ve kısıtlılık, kol ve omuz kaslarında güçsüzlüğe ve yorgunluğa yol açabilir. Gençlerde omuz artriti travma veya nadir görülen genetik faktörler nedeniyle gelişir.
Gençlerde Omuz Artriti Neden Olur?
En yaygın nedenlerinden biri travma veya yaralanmalardır. Özellikle spor yapan gençlerde tekrarlayan omuz hareketi, omuz ekleminde aşırı kullanıma bağlı hasara yol açar. Bu hasar zamanla kıkırdak dokusunun aşınmasına ve gençlerde omuz artriti yaşanmasına neden olabilir. Ailede artrit öyküsü olan gençlerde, genetik faktörler riski artırabilir. Bu durum, genetik olarak kıkırdak yapısında bozukluklara ve artrit gelişimine zemin hazırlayabilir. Romatoid artrit gibi otoimmün hastalıklar, genç bireylerde de ortaya çıkabilir.
Bu tür hastalıklarda bağışıklık sistemi vücudun kendi dokularına saldırır. Eklem iltihabına ve artrit gibi durumlara yol açabilir. Bazı gençler, doğuştan gelen eklem anormallikleri nedeniyle geliştirebilirler. Bu tür bozukluklar, eklemde aşırı baskıya neden olarak kıkırdak aşınmasına yol açabilir. Gençlerde omuz artriti nadir görülse de, yukarıdaki faktörler nedeniyle oluşabilir. Tedavi edilmediği takdirde hareket kısıtlılığı ve ağrı gibi sorunlara yol açabilir.
Gençlerde Omuz Artriti Nasıl Teşhis Edilir?
Doktor, ağrı süresi, şiddeti, hareket kısıtlılığı ve günlük aktiviteleri etkileyip etkilemediği gibi sorular sorar. Ayrıca daha önce yaşanmış yaralanmalar veya tekrarlayan zorlamalar da değerlendirilir. Omuzun hareket açıklığı, kas gücü ve hassasiyet değerlendirilir. Doktor, eklemde şişlik, ısı artışı veya deformasyon olup olmadığını kontrol eder.
Teşhisin netleşmesi için röntgen, MRI veya bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları kullanılabilir. Bu testler, eklemdeki kıkırdak kaybını, kemik deformasyonlarını veya inflamasyonu gösterir. Romatoid artrit gibi inflamatuar artrit tiplerinin teşhisi için kan testleri yapılır. Bu testler, iltihap göstergelerini veya otoimmün hastalık belirteçlerini araştırır. Bu yöntemlerle gençlerde omuz artriti teşhis edilebilir ve uygun tedavi planı oluşturulabilir.
Gençlerde Omuz Artriti Nasıl Tedavi Edilir?
Omuz hareketlerini iyileştirmek ve kasları güçlendirmek için fizik tedavi ilk seçenek olarak kullanılır. Düzenli egzersizler omuz ekleminin esnekliğini artırabilir ve ağrıyı hafifletebilir. Ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar, ağrı ve şişliği azaltmak için reçete edilebilir. Non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) yaygın olarak kullanılır. Ağrıyı geçici olarak azaltmak için omuz eklemine kortikosteroid enjeksiyonları yapılır.
Bu tedavi genellikle diğer yöntemler yetersiz kaldığında kullanılır. Ağrıyı yönetmek ve artrit ilerlemesini yavaşlatmak için omuza fazla yük bindiren aktivitelerden kaçınılması önerilir. Hafif egzersizler, kilo kontrolü ve dengeli beslenme de önemli rol oynar. Eğer konservatif tedaviler etkisiz kalırsa, artroskopi, omuz protezi veya diğer cerrahi yöntemler düşünülür. Cerrahi, hasarlı eklem yüzeylerini onarmak veya değiştirmek için uygulanabilir. Gençlerde omuz artriti tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım, hastanın yaşam kalitesini artırmak açısından büyük önem taşır. Tedavi, hastanın semptomlarına ve günlük yaşamına göre kişiselleştirilmelidir.